Pakize Akbaba, 70 yaşında ve özel kuvvetler komutanlığına bağlı bir timde görevli oğlu Astsubay Namık Ayhan Akbaba'nın Eylül 1993'te şehit olmasının ardından terörle mücadelede önemli bir figür haline geldi. Oğlunun şehit olması, onun hayatında derin bir iz bıraktı. Bu olaydan sonra, şehitler ve gaziler için bir şeyler yapma kararı aldı. Şehit Anaları Derneği'ni kurarak, terörle mücadelede aktif bir rol üstlendi.
Pakize Hanım, oğlunun şehit olduğu günden itibaren Edirnekapı Şehitliği'ne sıkça gidip onunla konuştu. Şehitlerin ve gazilerin unutulmaması için teröre destek verenlere karşı mücadele etti. Bu süreçte, köprü kapatma eylemleri ve TBMM'de terörü protesto etme gibi cesur adımlar attı.
Pakize Akbaba, şehit ailelerinin yaşadığı acıları dile getirerek, onların sesini duyurmak için mücadele etti. “Haberiniz olsun sizin katilinizi affediyorlar” diyerek, yaşanan adaletsizliklere dikkat çekti. Gözyaşlarıyla oğlunun kabrinin üzerindeki çiçeklere bakarken, içindeki öfkeyi dile getirdi.
Özellikle, PKK'nın eylemlerinin ardından yaşanan kayıplar ve acılar, onun için dayanılmaz bir hale geldi. “Üç günlük bebeğe kurşun sıktılar, kadınları, yaşlıları öldürdüler” diyerek, yaşananların ne kadar trajik olduğunu vurguladı. Bu durum, onun terörle mücadeledeki kararlılığını artırdı.
Abdullah Öcalan'ın yeniden gündeme gelmesi, Pakize Akbaba'nın öfkesini daha da artırdı. Öcalan'ın, cezaevlerinde bulunan PKK'lıların affedilmesi için yaptığı talepler, şehit aileleri arasında büyük bir tepkiyle karşılandı. “Hakkımı helal etmiyorum. Bu dünyanın altı da var” diyerek, yaşanan adaletsizliklere karşı isyan etti.
Öcalan'ın, teröristlerin affedilmesi için yaptığı çağrılar, toplumda büyük bir tartışma yarattı. Pakize Hanım, “Ben böyle bir düzen görmedim, yaşamadım” diyerek, mevcut durumu eleştirdi. Şehit yakınlarının öfkesi, sadece iktidara değil, yıllarca destekledikleri MHP'ye de yöneldi.
Diyarbakır'da, halkın isteği kanın durması ve barış ortamının sağlanması yönünde. PKK'lılar için kapsamlı bir af çıkarılması gerektiği düşünülüyor. Ancak, bu durumun nasıl gerçekleşeceği belirsizliğini koruyor. Pakize Akbaba, “Ben de istiyorum analar ağlamasın” diyerek, barışın önemine vurgu yaptı.
Öcalan'ın, devlete yardımcı olma isteği ve af yasası talepleri, toplumda farklı görüşlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Geçmişte yapılan af yasalarının, teröristlerin yeniden örgüte katılmasına yol açtığı unutulmamalıdır. Bu nedenle, halkın beklentileri ve güvenliği ön planda tutulmalıdır.