Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul'da DAB+ teknolojisi ile 448 yeni radyo frekansı sağlanacağını açıkladı. Bu yeni teknoloji, dijital radyo yayıncılığında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. DAB+ ile birlikte, parazitlerden arındırılmış net bir ses deneyimi sunulacak ve aynı frekansta birden fazla radyo kanalı barındırılabilecek.
Dijital Ses Yayını Plus (DAB+), radyo yayıncılığında devrim niteliğinde bir teknolojidir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bu teknolojinin frekans verimliliğini arttırdığını belirtti. DAB+, aynı frekansta birden fazla radyo kanalını barındırarak, dinleyicilere daha fazla seçenek sunmaktadır.
Uraloğlu, DAB+ teknolojisinin İstanbul'da boş frekans olmadığını ifade ederek, "Artık DAB+ yayınlarına başlamamızla bu durumu ortadan kaldırdık" dedi. Bu yeni sistem sayesinde, 448 yeni frekans sağlanacak ve 12 radyo kanalı hizmet vermeye başlayacak.
DAB+ teknolojisi, dinleyicilere parazitsiz ve net bir ses deneyimi sunmaktadır. Ayrıca, metin, görüntü ve canlı trafik bilgileri gibi ek içerikler de sağlanarak dinleme deneyimi zenginleştirilmektedir. Uraloğlu, bu sistemin enerji verimliliği sağladığını ve çevre dostu bir yayıncılık imkanı sunduğunu vurguladı.
Ulaştırma Bakanı, DAB+ ile birlikte enerji tüketiminin %90 oranında azaldığını belirtti. Bu durum, hem dinleyicilere hem de yayıncılara büyük avantajlar sağlamaktadır. DAB+ teknolojisi, Türkiye'nin yayıncılık tarihinde yeni bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.
Çamlıca Kulesi, DAB+ teknolojisinin uygulanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Uraloğlu, bu kule sayesinde Türkiye'nin yayıncılık alanında dünya çapında bir ilke imza attığını ifade etti. Kule, 100 adet FM radyo yayını yapabilme kapasitesine sahiptir.
Uraloğlu, DAB+ teknolojisinin sadece bir teknolojik gelişme değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal hayatı da derinden etkileyecek bir yenilik olduğunu belirtti. Bu yeni sistem, dinleyicilere daha interaktif ve erişilebilir içerikler sunma potansiyeline sahiptir.
Bakan Uraloğlu, radyo yayınlarının Türkiye'deki tarihine de değindi. 1927 yılında başlayan radyo serüveni, 98 yıldır kesintisiz olarak devam etmektedir. Radyo, zamanla kültür ve sanatın geliştirilmesi gibi önemli rolleri üstlenmiştir.
Uraloğlu, radyo yayınlarının hayatımızın bir parçası olduğunu ve dinleyicilere hayal gücünü destekleyen bir deneyim sunduğunu ifade etti. Radyonun gücü, geçmişte birçok önemli olayda kendini göstermiştir.
DAB+ teknolojisi ile birlikte İstanbul'da 448 yeni frekans sağlanması, radyo yayıncılığında önemli bir gelişme olarak öne çıkmaktadır. Ulaştırma Bakanı, bu teknolojinin sunduğu hizmet kalitesi ve enerji tasarrufu avantajları sayesinde radyo kanallarının sayısının artacağını öngörmektedir.
Uraloğlu, DAB+ yayınlarının Türkiye'nin iletişim tarihinde yeni bir dönüm noktası olduğunu belirterek, "Radyoculuğun sürekli devam edeceğine inanıyorum" dedi. Bu yeni teknoloji, dinleyicilere daha net ve kaliteli bir ses deneyimi sunarak, radyo yayıncılığında yeni bir çağ başlatmaktadır.