CHP'de Cumhurbaşkanı adayı belirlemek için ön seçim kararı alındıktan sonra tartışmalar alevlendi. Lütfü Savaş'ın açıklamaları, İmamoğlu'na yönelik sahte diploma soruşturması ile birlikte had safhaya ulaştı.
CHP, Cumhurbaşkanı adayını belirlemek amacıyla ön seçim kararı aldı. Bu karar, partide tartışmalara yol açtı. Lütfü Savaş, CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı'nın iptali için Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Bu durum, partinin içindeki huzursuzluğu artırdı ve ön seçim sürecinin nasıl işleyeceği konusunda belirsizlikler doğurdu.
Ön seçim kararı, bazı partililer arasında hoş karşılanmadı. Bu tartışmalar, CHP'nin geleceği açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendirildi. Lütfü Savaş'ın açıklamaları, bu tartışmaları daha da alevlendirdi. Savaş, partinin içindeki bölünmelere dikkat çekti ve ön seçim kararının gerekliliğini sorguladı.
CHP'deki tartışmaların ortasında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na sahte diploma soruşturması başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gelen ihbarlar doğrultusunda Yüksek Öğretim Kurumu'na (YÖK) müzekkere yazdı. Bu müzekkere, İmamoğlu'nun diplomasının geçerliliğinin incelenmesini amaçlıyordu.
YÖK'ten gelen cevapta, İmamoğlu'nun diplomasının sahteliğine dair bulgular yer aldı. Bu durum, İmamoğlu hakkında 'Resmi belgede sahtecilik' suçundan soruşturma başlatılmasına neden oldu. Savcılık, İmamoğlu'nu ifade vermesi için çağırdı ve bu süreç, partideki gerginliği artırdı.
Lütfü Savaş, katıldığı bir canlı yayın programında Ekrem İmamoğlu'nu sahte diploma soruşturması üzerinden eleştirdi. Savaş, 'Hem Cumhurbaşkanı adayı olacağım diyorsun, hem ÖSYM'yi kazanamamışsın, benim karşımda konuşamazsın.' ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, İmamoğlu'nun adaylık sürecine dair soru işaretleri yarattı.
Savaş'ın bu sözleri, CHP içindeki gerilimi daha da artırdı. İmamoğlu'nun durumu, partinin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Bu süreçte, partinin nasıl bir yol izleyeceği ve adaylık sürecinin nasıl şekilleneceği merak konusu oldu.