MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çıkışıyla başlayan süreçte yeni aşamaya geçildi. İmralı'daki teröristbaşı Abdullah Öcalan, terör örgütü PKK'ya silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısı yaptı. Kandil, Öcalan'ın çağrısına uyacağını duyurdu ve ateşkes kararı aldığını açıkladı. Bu gelişmeler, Türkiye'nin gündeminde önemli bir yer edinirken, atılan adımlara destek verenler ve tepki gösterenler arasında bir ayrışma yaşandı.
Yaşanan bu süreç, Türkiye'nin en önemli gündem maddesi haline gelirken, barış umuduyla destek verenlerin yanı sıra tepkiler de yükselmeye başladı. Bu bağlamda, Şehit Anaları Derneği Başkanı Pakize Akbaba'nın açıklamaları dikkat çekti. Akbaba, Meltem TV yayınına katılarak, barış sürecine yönelik sert eleştirilerde bulundu. 'Ne barışı? Ben sonuna kadar buradayım' diyerek, barış çağrılarına karşı durduğunu ifade etti.
Akbaba, Türkiye’ye ihanet edildiğini belirterek, 'Bu tek benim çocuğum değil ki' diyerek, yaşanan acıların sadece kendisine ait olmadığını vurguladı. Şehit anneleri olarak, bu süreçte affetmeyeceklerini dile getirdi. Bu açıklamalar, barış sürecine yönelik tepkilerin ne denli derin olduğunu gözler önüne serdi.
Pakize Akbaba, 'Olan oldu, giden gitti' diyerek, yaşanan kayıpların ve acıların unutulamayacağını ifade etti. Gözünü kaybettiği için çocuğunun yüzünü göremeyen gazilerin sorununa dikkat çekti. Akbaba, bu durumun sadece kendileri için değil, tüm Türkiye için bir sorun olduğunu belirtti. 'Kim bizden müsaade istedi ki' diyerek, barış masasına oturulmasını eleştirdi.
Akbaba'nın açıklamaları, barış sürecinin sadece bir siyasi mesele olmadığını, aynı zamanda duygusal bir boyutu olduğunu da ortaya koydu. 'Affedemezler' diyerek, yaşananların unutulamayacağını ve bu acıların her zaman hatırlanması gerektiğini vurguladı. Bu tür tepkiler, toplumda barış sürecine yönelik farklı görüşlerin varlığını gösteriyor.